HİCRET-1
Yeni bir hicri yıla girmiş bulunuyoruz. Bu vesile ile Müslüman âleminin Hicri yılbaşını tebrik ederek başlamak istiyorum yazıma.
Elbette hicret konusunda söylenecek çok sözler vardır. Her ne kadar Hicret,
öncelikli ve genel manası itibari ile bir yerden bir yere göç etmekse de, Müslümanların Mekke’den Medine’ye hicretinin esas gayesi ve işlevi deruni manalarında saklıdır. İşte onlardan birkaçı:
-Emre itaattir
-Tebdili mekândır
-Batıldan Hakka yürüyüştür.
-Karanlıktan aydınlığa çıkmaktır
-Çirkinden güzele yöneliştir.
-Vazgeçmektir.
-Paylaşımdır.
-Kucak açmaktır
-Devlet olmaktır
-Ve de fetihtir.
Evet, Hicreti beklide daha birçok başlık altında incelemezi mümkündür ama sadece bunları bile hicretle birlikte düşündüğümüz zaman bu yalın haldeki başlıkların ne kadar önem ve güzellik kazandığını göreceğiz Allah’ın izniyle.
Hicret “bir yerden bir yere göç etmektir” dedik. Aslında doğrudur. Hicret, eğer zulümle mücadele etme gücü olmayan ve bu zulmün bir gün kendilerine de bulaşacağı korkusu olanların, zulüm ortamından kurtulma adına yapmaları gereken bir eylemdir. İnsanlar, eğer Allah’ın dinini kendi yaşadıkları yerde hâkim kılmaya güçleri yoksa dinlerini daha güzel yaşamak için, bu eylemi yapmakla emrolunmuşlardır. Bu, buna yol bulabilenlere Rabbimizin kesin emridir.“Melekler, kendilerine zulmeden kişilerin canlarını aldıklarında, onlara, "Ne işte idiniz?" derler. Onlar da: "Biz yer yüzünde zayıf kimselerdik." derler. Melekler: "Allah'ın yeryüzü geniş değil miydi, siz de orada hicret etseydiniz ya?" derler. İşte bunların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü gidiş yeridir.4-97”Pekala,madem bu Rabbimizin emridir ve bu emri alan sahabeler ne yaptılar? Onu da çarpıcı bir örnekle anlamaya çalışalım, çalışalımda, sahabelerin Allahın emri karşısında ve bu emri yerine getirme adına nasıl davrandıklarını, dahası Allah Resulünün “Sahabem gökteki yıldızlar gibidir. Hangisinin peşinden giderseniz doğru yolu bulmuş olursunuz” Hadisinin de sırrına ermiş olalım. Hicret emrinin geldiği günler. Allah Resulü hicret edebileceklere Rabbimizin bu emrini iletiyor ve tabii ki bu emirden muaf olanlarda var. Hastalar ve de yaşlılar gibi. Buna rağmen sahabe içerisinde birisi vardı ki hem yaşlı, hem de hasta, ama yüreği Medine’ye ve Sevgiliye kavuşamamanın hasretiyle adeta yanıyordu. Bu, Allah Resullünün sevgili sahabelerinden Cündep bin Demre’ydi (R.A)Dört oğlunu çağırdı ve kendisini Mekke’den çıkarmalarını söyledi. Oğulları sordu: Nereye çıkaralım ey Babamız? Ve cevap verdi Allah Resulünün sahabesi, mübarek insan: Hasretini çektiğim yere… Medine’ye. Çocukları şaşırdılar, Ama sen yaşlı ve hastasın ey babamız dediler. O, Olsun dedi. Deveyi getirin ve gerekirse beni üzerine bağlayın. Sonrada devenin yönünü Medine’ye çevirin ve oraya doğru sürün dedi. Oğulları çaresiz Babalarının dediğini yaptılar ve onu Devenin sırtına bindirdiler ama baktılar ki Babalarının deve üzerinde duracak mecali yok. Bağladılar devenin sırtına ve düştüler Babalarının beklide son arzusunu yerine getirmek üzere çetin ve zor çöl yollarına, hasreti çekilen yere, özlenen sevgiliye doğru. Az gittiler uz gittiler ve maalesef Cündep bin Damre(R.A) sevgilisine kavuşmadan hak vaki oldu. Cündep bin Damre(R.A)belki sevgilisine kavuşamadı ama Sevgililerin sevgilisine, Rabbine kavuşmuş ve rabbimizin şu ayetine mazhar olmuştu “Allah yolunda hicret edip de sonra öldürülmüş veya ölmüş olanlara gelince, elbette Allah, onları güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Çünkü Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.22-58”Rabbim bizleri hikmetli yollarından ayırmasın.
Evet değerli dostlar, sizlere sunmaya gayret ettiğim ve sahabe hayatının bir kesitini oluşturan bu tablodan, Allah ve Resulüne itaat nedir? Ve nasıl olmalıdır? Sorularının cevabını almış olduk beklide.
Diğer başlıklara da değineceğimiz ikinci yazımızda buluşuncaya kadar,Allah’a emanet olun.Selam ve dua ile….
HAMDİ GEÇER
2011-11-29 20:20:12